Günümüzde insanların büyük çoğunluğu kendi fikirlerini ortaya sunmaktan aciz ve başkalarının fikirlerini savunarak bu boşluklarını doldurma çabasındalar. Yazının başlığında vurgulamak istediğim noktada bu aslında, bir çoğumuz başkalarının fikirleri üzerinden  yola çıkıyoruz. O fikrin sahibinin ve düşünce yapısının çarpıklıklarını görmezden gelerek bilinçli ve istekli bir körlük yaşıyoruz.  

İnsanlar modernleşme adı altında her gün biraz daha yobazlaşıyorlar. Hayal dürtüsünü kaybediyor. İnsan yalnız ve robotik toplulukları kendi eli ile oluşturmaya başlıyor. 

Yalnızlık kalabalık şehirlerde kutu gibi evlerin içinde bireye kadar indirgenen bir etkileşimsizliğin hastalık olarak yansıması şeklinde karşımıza çıkıyor. Buna birde hür fikir ve hayallerin bastırılması ekleniyor ki depresyon ve psikolojik bozukluklar ortaya çıkı veriyor.

Hür insanın hür fikri olur. Ne yazık ki insanlar fikir özgürlüğünü bir birlerine karşı kurdukları baskılar ile önlüyorlar. 

Benim fikrim var ve ben üstünüm bakışıyla karşıt fikirlere ve eleştirilere tahammül göstermiyoruz. Onları dinlemiyor sağlıklı iletişimin ilk başlangıcı olabilecek empati ilacını kullanmıyoruz. 

Eğer benim gibi düşünmüyorsa yanlıştır kafasıyla bir birimizin fikirlerini ezip geçiyor. İnsanların düşünce ve fikirlerini paylaşma özgürlüklerini kısıtlıyoruz. Tatlı bir ortamda seviyeli tartışmalar ile fikirlerin çarpıştırabileceğini unutup susturma veya düşünceyi değiştirerek kendi görüşümüzü dayatma aşkımız neticesinde insan ruhunun özgürlüğünü simgeleyen fikir ve hayalleri zihinlerin derinlerine zorla gömüyoruz.

Tüm baskı ve hoşgörüsüzlüğümüz karşısın da bu baskının tesiri ile ruhun daralmasına , kin ve nefret eylemlerinin ortaya çıkmasına, ahlâk ve etik kurallar çerçevesin de yapılabilecek eleştirilerin doğrudan hakaret düzeyinde ortaya çıkarak toplumun iç bütünlük dinamiklerinin zedelenmesi ile sonuçlanmasına neden oluyoruz. 

Ve tüm bunların neticesinde elimize geçense sadece paramparça olmuş bir toplum ve gelişmenin, fikirlerin özgürlüğü yerine kısır siyasi söylemler ile karşılıklı hakaretleşmelerin yaşandığı bir ortam. 

Ne diyeyim fikirlerin hür. 

Hayallerin gerçek olduğu bir dünyada görüşmek üzere.

Başlık ile yazı ne alâka diyenlere itafen bu gün insanların büyük çoğunluğunun savunduğu ve kendi hür fikir ve düşüncesi sandıkları, aslında kendilerine bir grup yada kişi tarafından dayatılanlardır. Bir fikrin sahibi olmak için onu sizin ortaya çıkartmanız gerekir. Edindikleriniz fikrinizin temelini oluşturmuyor fikirlerinizi revize etmenizi sağlıyorsa hürsünüz demektir. 

Sürç–i Lisan Ettim ise Affola